Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Afyonkarahisar Barosu’ndan anlamlı tören 

Afyonkarahisar Barosu, yeni adli yıl açılışını Kocatepe Anıtı’nda düzenlenen törenle kutladı. Baro Başkanı Av. Melahat İpek Yılmaz Göktürk, konuşmasında yargı bağımsızlığı, savunmanın güçlendirilmesi ve hukukun üstünlüğünün önemine dikkat çekti. Göktürk, avukatlara yönelik baskıları eleştirerek baroların özerkliğine müdahalenin hukuk devletine ağır darbe olduğunu söyledi. Ayrıca, plansız açılan hukuk fakültelerinin mesleğin geleceğini tehdit ettiğini vurguladı

Afyonkarahisar Barosu, yeni adli yıl açılışını Kocatepe Anıtı’nda düzenlenen törenle

Adli yıl açılışı Kocatepe’de kutlandı

Afyonkarahisar Baro Başkanlığı, 1 Eylül adli yıl açılışı dolayısıyla Kocatepe Anıtı’nda anlamlı bir tören düzenledi. Yargı camiasının yeni adli yıla başlamasını simgeleyen etkinlikte, baro üyeleri, avukatlar ve davetliler hazır bulundu.

Tören, Afyonkarahisar Baro Başkanı Av. Melahat İpek Yılmaz Göktürk’ün anıta çelenk sunmasıyla başladı. Saygı duruşunun ardından hep birlikte İstiklal Marşı okundu. Resmi törenin ardından kürsüye gelen Baro Başkanı Göktürk, günün anlam ve önemine dair bir konuşma gerçekleştirdi. Göktürk, “Yeni adli yılın başlangıcında, yargının kurucu unsurlarından biri olan savunmanın temsilcileri olarak; mesleğimizin onurunu, hukuk devletinin vazgeçilmez ilkelerini ve adil yargılanma hakkının yaşamsal önemini kamuoyuna hatırlatma sorumluluğumuz bulunmaktadır. Hukuk devleti ancak bağımsız bir yargı ve özgür bir savunma makamıyla var olabilir. Hukuk devleti ilkesi, bağımsız savunmanın varlığıyla kaimdir. Ne yazık ki bugün yargının bağımsızlığının zedelendiği, savunma makamının ise sistematik biçimde baskı altına alınmaya çalışıldığı bir ortamda adil yargılanma hakkının güvence altına alınmasından söz etmek mümkün değildir. Son dönemde hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan, yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını ihlal eden, yürütmenin yargı süreçlerine doğrudan müdahale ettiği duygusunu güçlendiren hukuka aykırı çok sayıda uygulama yaşanmaktadır. Hukukun temel ilkelerine aykırı kararlar, yurttaşların adalete ve hukuka olan güvenini derinden sarsmaktadır” diye konuştu.

“DEVLETİN GÜVENLİĞİ İLE HUKUKUN GÜVENLİĞİ EŞ ANLAMLIDIR”

Baro Başkanı Göktürk, devletin güvenliği ile hukukun güvenliğinin eş anlamlı olduğuna dikkat çekti: “Mesleğimizi icra ettiğimiz yargı sisteminde hukuka güven alarm vermektedir. Bu durum, bizi özellikle üç temel başlık üzerinde durmaya mecbur bırakmaktadır: Yargı bağımsızlığı ile tarafsızlığının tam anlamıyla sağlanması, savunmanın güçlendirilmesi ve hukukun üstünlüğünün içselleştirilmesi. Nitekim ülkemiz, Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde son sıralarda yer almaktadır. Yürütme temsilcilerinin başkanlık ettiği Hâkimler ve Savcılar Kurulu yapılanması kuvvetler ayrılığı ilkesini tartışmalı hâle getirmekte, coğrafi teminat düzenlemesinin yokluğu tabii hâkim ilkesini zedelemekte ve hukuka güveni sarsmaktadır. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının mahkemelerce göz ardı edilmesi, tutuklama şartlarının oluşmadığı durumlarda tutuklamanın bir cezalandırma aracı olarak kullanılması, ifade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı gibi temel hak ve özgürlükleri ciddi şekilde zedelemektedir. Elbette mahkeme kararları eleştiriden muaf değildir. Ancak mahkeme kararlarının ne sebeple olursa olsun uygulanmaması, hukuk devletinde kabul edilemez. Belirtmek gerekir ki: Bir ülkede devletin güvenliği ile hukukun güvenliği eş anlamlıdır. Devlet güvenliği adına hukuk güvenliğinin ortadan kaldırılması, demokrasi ve hukuk devleti için ileride onarılmaz yaralar açacaktır.”

“HUKUK DEVLETİNE VURULMUŞ AĞIR BİR DARBEDİR”

“Bu süreçte en kaygı verici hususlardan biri de avukatların yalnızca mesleklerini icra ettikleri için yargılanmalarıdır” diyen Göktürk, “Meslektaşlarımızın görevlerini yerine getirmelerinden ötürü soruşturmaya uğramaları, savunma hakkının doğrudan hedef alınması anlamına gelmektedir. Savunmanın yargılanması, gerçekte adaletin yargılanmasıdır. Tutuklama tedbirinin keyfî biçimde ve cezalandırma aracı gibi kullanılmasının; özellikle avukatların mesleki faaliyetlerinin suç isnadı hâline getirilmesinin, savunma makamının bütününe yöneltilmiş açık bir tehdit olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Barolar yalnızca bir meslek örgütü değil; aynı zamanda toplumun hak arama özgürlüğünün teminatıdır. Anayasa’nın 135’inci maddesiyle güvence altına alınmış olan baroların özerkliğine yönelik yargı müdahaleleri, yalnızca yönetim tasarrufu niteliğinde değildir; doğrudan savunmanın bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne ağır bir müdahale teşkil etmektedir. Bununla birlikte, baroların ifade özgürlüğünü kullandıkları için hedef alınmaları ve yönetimlerine yargı eliyle müdahale edilmesi, demokratik meşruiyete ve hukuk devletine vurulmuş ağır bir darbedir” ifadelerine yer verdi.

“AVUKATLARIN GELECEĞİNİ CİDDİ BİÇİMDE TEHDİT ETMEKTEDİR”

Öngörüsüzce açılan hukuk fakültelerinin avukatların geleceğini ciddi biçimde tehdit ettiğine dikkat çeken Göktürk, “Avukatlık mesleğinin icrasını zorlaştıran hukuki, ekonomik ve sosyal engeller giderek artmakta; bu durum mesleğin onurunu derinden zedelemektedir. Avukatlar yalnızca mesleki faaliyetlerini icra ederken maruz kaldıkları baskılarla değil, aynı zamanda ağırlaşan ekonomik ve sosyal koşullar ile uğradıkları saldırılar nedeniyle de ciddi bir varoluş mücadelesi vermek zorunda kalmaktadır. Öngörüsüzce açılan hukuk fakülteleri, mesleğin niteliğini ve avukatların geleceğini ciddi biçimde tehdit etmektedir. Bu yıl devlet üniversitelerinin hukuk fakültelerinin kontenjanlarının yaklaşık yarı oranda azaltılması olumlu bir adımdır; ancak yeterli değildir. Vakıf üniversitelerinin kontenjanlarının da aynı şekilde azaltılması, başarı sırasının en az 50 bine yükseltilmesi ve hukuk eğitiminin niteliğini artıracak düzenlemelerin hayata geçirilmesi zorunludur. Avukatların iş alanlarının genişletilmesi, bağlı çalışan avukatlar için mesleğin niteliğine uygun ücret rejimi oluşturulması, stajyer avukatlara destek sağlanması, bilgi ve belgeye erişim imkânlarının genişletilmesi, zorunlu müdafilik ödemelerinin niteliğe uygun hâle getirilmesi, kamu avukatlarının özlük haklarının düzenlenmesi, adli yardım ödeneğinin artırılması ve hukuk fakültelerinin niteliğinin yükseltilmesi öne çıkan başlıklardır. Türkiye Barolar Birliği’nin ve baroların ısrarlı taleplerini içeren bu hedeflerin hayata geçirilmesi yalnızca mesleğimiz için değil, aynı zamanda toplumun adalete erişim hakkı bakımından da kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, reformların yasalaşma ve uygulama süreçlerinin yakından ve kararlılıkla takipçisi olunacaktır” şeklinde konuştu.

“TOPLUMDA HUKUKA GÜVENİN YENİDEN TESİS EDİLMESİ ZORUNLUDUR”

Göktürk açıklamasını şöyle sonlandırdı: “Ancak, bu hedeflerin hayata geçebilmesi için toplumda hukuka güvenin yeniden tesis edilmesi zorunludur. Bunun yolu yalnızca yeni yasalar çıkarmaktan ibaret değildir; aynı zamanda var olan yasalara tam anlamıyla uyulması, adil yargılama hakkı ve bağımsız savunmanın güçlendirilmesiyle birlikte, toplumun tamamını kucaklayan ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ile basın özgürlüğü alanında güven artırıcı adımların atılmasından geçmektedir. Bu yaklaşımın doğal uzantısı olarak, bağımsız yargının ve güçlü bir savunmanın teminatı, ekonomik ve mesleki açıdan güvenceli avukatların varlığıdır. Ekonomik ve mesleki güvenceden yoksun bırakılan bir avukatın etkin biçimde savunma yapabilmesi mümkün değildir. Savunma hakkının zayıflatıldığı bir sistemde ise adil yargılama hakkından söz etmek imkânsızdır. Bağımsız savunmayı, meslek örgütlerimizin özerkliğini ve hukukun üstünlüğünü koruma yönündeki kararlılığımızı bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunuyor, yeni adli yılın; bağımsız yargının güçlendiği, baroların özerkliğinin güvence altına alındığı, avukatların mesleki ve ekonomik sorunlarının çözüme kavuşturulduğu bir yıl olmasını diliyoruz.” >>>Şerafettin KAZAK

 

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Gazete3.com.tr editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle Gazete3 sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz.
Verified by MonsterInsights