CAYDIRICI CEZALAR GELMELİ!
Ferhat Yüksel
05.12.2021
Gönül dostlarımıza selam olsun…
Hayriye Aylin Alkutay...
Ne söylesek, ne yazsak boş bu saatten sonra…
Son yıllarda artan kadın cinayetleri bitmek bilmiyor maalesef… Ülkemizin içinde bulunduğu durumların yanı sıra yaşanan bu vahşetler yürekleri dağlıyor her defasında… Sessiz sinema gibi izliyoruz, uzaktan bakıyoruz, iki satır yazıyla andık geçtik, rahmet diledik, sabır ihsan eyledik, oldu bitti tamam dimi?...
Yok öyle değil işte… Hayriye Aylin Alkutay, hayatının en güzel zamanlarını, en verimli yaşlarını, hayat dolu günlerini yaşayacağı yerde bir cani tarafından katledildi ve şuanda toprağın altında yatıyor. Alkutay, bir asena imiş, milliyetçi ülkücü bir kadınmış, hatta Antalya Ülkü Ocakları Döşemealtı İlçe Yönetim Kurulu üyesi... Sağcı, solcu, muhafazakar… Görüşü, düşüncesi, hayatı, fikirleri, ideolojisi, doğruları veya yanlışları… Ne fark eder? O bir kadın… O bir anne… İki de yavrusu varmış… O çocuklar bundan sonra annesiz bir hayata nasıl tutunacak? Yitip giden bu canlarımızın ardından hep bakacak mıyız? Hep seyirci mi kalacağız? Cezalar artırılmalı… Caydırıcı ama gerçekten caydırıcı cezalar yürürlüğe girmeli…
“YANDIM BEN, CİĞERLERİMİ YAKTI”
Bu sözler katledilen Hayriye Aylin Alkutay’ın annesi Keziban anneye ait… Yüreği yanıyor kadının… Evladına kıydılar çünkü… Ne yapsalar yüreği soğumaz. “Yandım ben. Ciğerlerimi yaktı. O delikten çıkmasın. Çıkarmasınlar" diye haykırıyor. Ayakta duramadığı için komşuları koluna girmiş… Sözün bittiği yer burası işte…
“İSTEMİYORSA UZAK DURACAKSIN!” EĞİTİMİ VERİLMELİ
Evlilik, geçmiş yıllara oranla maalesef her geçen gün kan kaybediyor. Boşanma oranları da buna bağlı olarak artmış durumda… Ve günümüzde de artıyor. Biz küçükken hatırlıyorum. İnsanlarda saygı vardı… SAYGI… SAYGI… SAYGI… Büyüklerin küçüklerine sevgisi, küçüklerin büyüklerine olan saygısını perçinlerdi. Buradan yola çıkarak evliliklerde de saygı vardı. Bekar bir birey olarak şimdi ki evliliklere baktığımda o saygıyı maalesef göremiyorum. Belki de kopmaların yaşanmasının tek nedeni budur, bilemem… Ama şunu biliyorum ki, bir insan karşısındaki insanı istemiyorsa, zorlamanın anlamı olmaz. Orada saygı olsa bile bir şeyler bitmiştir. Buna farklı anlamlar yüklemek de anlamsız diye düşünüyorum. Ayrıca her insanın yaşama hakkı vardır. Bu hakkın her zaman savunulması gerekir. Tabi ki bütün bunlarda eğitimden kaynaklanıyor. Nasıl ki, okul çağına gelmiş öğrencileri okula gönderiyorsak, etrafımızdaki yaşamları da eğitmeliyiz, o hayatlara dokunmalıyız. Yaşam derken farklı fikirler besleyen insanları uyarmak, yanlışta müdahale etmek, onlara yol göstermek gibi liste uzayıp gidiyor. HANİ DİYORLAR YA! EĞİTİM ŞART!...
Sevgiyle kalın… Umutla kalın…
İlk Yorum
Yazan Siz Olun..